Kanser nedeniyle her yıl dünyada ortalama 10 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Bu vakaların 5 milyonu ise aslında erken tanı ve tedaviyle önlenebilir kanser türlerinden oluşmaktadır. Yapılan bilimsel araştırmalar da kansere neden olan çevresel faktörleri kontrol ederek kanser vakalarının en az yarısının önlenebileceğini göstermektedir.
Kanser oluşumu birçok nedene bağlıdır.
- Genetik faktörler
- Sigara tüketimi
- Zararlı beslenme alışkanlıkları
- Alkol tüketimi
- Düzensiz, dengesiz yaşam tarzı gibi faktörler kansere giden yolu kısaltmaktadır.
Kanser sebebiyle meydana gelen ölümlerin yarısının beden kitle indeksini ideal aralıkta tutmak, egzersiz yapmak, alkollü içeceklerden kaçınmak, sigarayı bırakmak gibi bütünsel yaşam tarzı değişiklikleriyle engellenebildiği yapılan çalışmalarda görülmektedir.
Kişinin genetik riski yüksek olsa dahi yaşam tarzı değişiklikleri ile kanserden korunmaya fayda sağlanabilmektedir.
KANSERDEN KORUYUCU ÖNERİLER:
- Dünya Kanser Araştırma Fonu, obezitenin 12 kanserin oluşumunu tetiklediğine dair güçlü kanıtlar olduğunu bildirmiştir. Özellikle aşırı yağlı, lif içeriği düşük, sebze ve meyvelerden yetersiz, işlenmiş gıdaların sık tercih edildiği kötü beslenme tarzının kanser oluşumuna %30 katkı sağladığı bilinmektedir. Sağlıklı vücut ağırlığınızı koruyup beden kitle indeksinizin 18.5-25.0 aralığında olmasına özen gösterin.
- Fazla yağlı etler, kızartmalar, kırmızı et tüketimini sınırlandırın. İşlenmiş etleri kendiniz yaptırmadığınız sürece tüketmeyin. Kansere genetik yatkınlığınız varsa haftada 500 gramdan fazla kırmızı et tüketmeyin.
- Her gün sebze ve meyve tüketimini toplam 5 porsiyon ve üzerine çıkartın. Beslenmenize anti kanser etkisi olan kükürtlü sebzelere bolca yer verin. Kükürtlü sebzeler dediğimizde aklımıza ilk gelenler brokoli, karnabahar, lahana, roka, karalahana, turp, şalgam, teredir.
- Sarımsak, soğan, maydanoz gibi besinleri ve mevsim yeşilliklerine alışveriş listenizde yer ayırın.
- Sebze, meyve, kuru baklagiller yoluyla posa alımını düzenli olarak gerçekleştirin. Barsaktaki faydalı bakteriler olan probiyotikler ancak posa içeriği yüksek bu gıdalarla beslenirse barsakta kolonize olurlar. Probiyotik bakteriler kolon kanseri riskini düşürür.
- Rafine şeker kullanımını sınırlandırın. Yapay tatlandırıcılar yerine stevia bitkisi kullanın. Stevia bitkisini eczaneden kurutulmuş yapraklar olarak temin edebilirsiniz. 1 fincan demlenmiş çaya damak tadınıza göre ½-1 tatlı kaşığı ilave edip 10 dk sonra süzebilirsiniz.
- Besinlerin pişirme yöntemlerine dikkat edin. Kavurma, kızartma gibi yüksek sıcaklıkta pişirme yöntemleri kanserojen bileşiklerin oluşumuna neden olur. Bu nedenle sağlıksız bu yöntemler yerine haşlama, ızgara ve fırında pişirmeyi tercih edin.
- Fiziksel aktivitenin kolon, meme ve rahim kanserlerine karşı koruyucu olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır. Bununla birlikte fiziksel aktivite obeziteye ve dolayısıyla obezitenin neden olduğu kanserlere karşı da koruyucu etkidedir. Gün içinde fiziksel aktiviteyi artırın. Haftada 1 gün yürüyüş yapıyorsanız 2’ye daha sonra 3’e çıkartın. Egzersizi adım adım hayatınıza adapte edin.
- Alkollü içeceklerle ağız, gırtlak, yutak, özofagus, karaciğer, mide, kolorektum ve meme kanseri riskinin artışı arasında güçlü bir ilişki vardır.
- Süt ürünleri kolorektal kanser ve menapoz öncesi dönemde meme kanserinden koruyucudur. Süt ürünlerine günlük beslenmenizde yer verin.
- Hazır turşu tüketmeyin. Evinizde gerçek ev sirkesiyle yapılmış veya doğal yöntemlerle fermente edilmiş turşuları tüketin. Eğer ödem veya tansiyon probleminiz varsa turşu tuzlu içeriğe sahip olduğu için tercih edeceğiniz bir probiyotik kaynağı olmasın.
- Emzirmek hem bebeği hem anneyi birçok hastalıktan korur. Bebeğin bağışıklık sistemi gelişir ve enfeksiyon riski azalır.
- Katkı maddelerini fazla içeren ve rafine edilmiş yiyeceklerden uzaklaşın.
- Yemeklere ekstra tuz eklemeyin.
- Sigara tüm dünyada kanserin en önemli önlenebilir nedenidir. Sigara kullanıcılarının kansere yakalanması, ortalama olarak, sigara kullanmayan kişilere kıyasla çok daha olasıdır.
- Kahvenin içerisindeki kafein, klorojenik asit ve polifenolik bileşikler sayesinde karaciğer ve rahim kanserine karşı koruyucu olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır.
- Gereksiz ve yüksek dozda kullanılan gıda takviyeleri kanser önleyici değildir. Bazı durumlarda gereksiz takviye kullanımı otoimmün hastalık ve kanser riskini artırma durumu söz konusu olabilir. Örneğin yüksek doz beta karoten takviyelerinin akciğer kanseri riskini artırabileceğine dair güçlü kanıtlar vardır.
- Yiyecekleri küf ve mantar oluşumundan uzak, doğru koşullarda, gerekirse soğukta saklanmasına dikkat edin.
- Satın aldığınız yiyeceklerin çeşitli kimyasalların bulaşma durumu, ilaç kalıntıları, atıklar ve katkı maddeleri içeriklerinin güvenli sınırlarda olup olmadığına dikkat edin.
- Sebze ve meyveleri ilaç kalıntılarından uzaklaştırmak için:1 litre suya 10 gram İngiliz karbonatı olacak şekilde doldurduğunuz kaba besinleri ekleyin ve en az 12 dk. bekletin. İyice durulayarak tüketin.