Adres:
Odunluk Mah. Liman Cad. Kızılay Plaza
İş Merkezi No:17/26 Nilüfer / BURSA
Telefon:
0224 232 07 06
Konuşan Beden

Ruhsal çatışmaların bedensel belirtilere dönüşmesi anlamına gelen ‘psikosomatik’ kavramı bedenin ve ruhsallığın birlikteliğini vurgulayan bütüncül bir yaklaşım olarak düşünülmektedir. Psikosomatik kavramı ‘psyche’ ruh ve ‘soma’ işlevsel/canlı beden kelimelerinden oluşmaktadır.

Ruhsal çatışmaların bedensel belirtilere dönüşmesi anlamına gelen ‘psikosomatik’ kavramı bedenin ve ruhsallığın birlikteliğini vurgulayan bütüncül bir yaklaşım olarak düşünülmektedir. Psikosomatik kavramı ‘psyche’ ruh ve ‘soma’ işlevsel/canlı beden kelimelerinden oluşmaktadır. Psikosomatik belirtileri olan kişiler tıbbi olarak açıklanamayan yakınmalardan bahsederler. Düşünsel, sözel ve düşlemsel olarak ifade edilmemiş ve hala ifade edilemeyenler ruhsal olarak kişiye acı verir. Bu ruhsal acı, rüyalarda ya da gündüz düşlerinde bile yer bulamazlar. Yaşanan bu durumu bir boyutuyla anne-bebek ilişkisi çerçevesinde ele alabiliriz. Bebeğin bir ötekiyle kurduğu ilk iletişimi annesi üzerindendir. Annesi ile kurduğu ilişki içerisinde bebek kendi dürtülerini ve duygularını ancak annesi dile dökerse onun üzerinden anlamlandırabilir. Eğer anne, bebekten gelen uyaranları anlayamaz ve onun ihtiyaçlarını yeteri kadar iyi şekilde gideremezse bebek yaşadığı sıkıntıyı anlamlandıramaz ve bedensel belirtiler göstermeye başlar. Bu da bedendeki gürültünün psikolojik kökenlerine dair ilk tohumların atılmasına neden olur.

İlkel zamanlardan beri insan herhangi bir tehlike ile karşılaştığında bedeninde birçok değişim gerçekleşir. Vücut algıladığı tehdit karşısında kendini daha iyi koruyabilmek için savaş ya da kaç tepkisi verir. Bu sırada bedende birçok hormon salgılanır. Böylece insan hayatta kalmak için mücadele etmiş olur. Günümüzde hayatta kalmak hem fiziksel hem de ruhsal olarak gittikçe zorlaştığı için kişinin kaç ya da savaş mekanizması yetersiz kalabiliyor. Bu yüzden ruhsal acı, bedende bir gürültü çıkarır ve kişiye sinyal vermeye başlar. Aslında ruhsal acı, bedensel acıya dönüşmüş olur.

Psikosomatik rahatsızlıklarda semptom kişiden kişiye göre değişir. Kimi baş ağrısıyla uğraşırken kiminin akciğerinde, midesinde, derisinde vb. problem yaşanır. Kendini ifade edememek, söze dökememek, aşırı stres, depresyon, geçmiş travmatik yaşantılar gibi sebeplerle ortaya çıkan psikosomatik rahatsızlıkların kendini ilk gösterdikleri bölge genellikle deridir. Çünkü deri, iç dünyamız ile dış dünyamızı birbirinden ayıran sınırdır. İçten ve dıştan gelen çatışmaların ortasında konumlanır. Deri hastalıklarının %70-80 gibi büyük bir oranı psikolojik kökenlidir. Kişi, bedeninde nereden yakınıyorsa, o bölge ile ilgili sembolik bir anlam olma olasılığı yüksektir.

Astım, deri döküntüleri ve kaşıntılar, egzama, alerji, mide ülseri, kolit, hipertansiyon, kalp ağrıları, baş ağrısı, şişmanlık gibi hastalıklar psikosomatik bozuklukların içinde en yaygın olarak gözlemlenenlerdir. 

Eğer farklı doktorlara gidip birçok tetkik yaptırdıktan sonra tıbbi olarak herhangi bir sonuç çıkmıyorsa, herhangi tıbbi bir tedavi uygulanırken bedensel belirtileriniz iyileşme olmadan devam ediyorsa ve sosyal yaşamınızı, gündelik işlerinizi, ilişkilerinizi olumsuz etkiliyorsa bir klinik psikolog ya da psikiyatrist ile görüşmek önemlidir. Bedende olanları anlamlandırmak ve daha işlevsel bir yaşam sürdürmek için konuşan bedeninize kulak verin. Bu belirtiler dikkate alınması gereken ipuçlarıdır ve iyileşmek için birer yardım çağrısıdır.

İlgili Yazılar