Bağlanma Stiliniz Nedir? İlişkilere Nasıl Yansır?
1950 lerde İngiliz Psikanalist John Bowlbly tarafından ortaya atılan ve Mary Ainsworth tarafından genişletilen bağlanma teorisine göre birincil bakım veren ile kurulan bağ kişinin yaşam boyunca kurduğu tüm ilişkileri , ilişkileri nasıl geliştireceğini, ilişkilerde ne gibi tutum ve davranışlarda bulunacağınızı etkiler.
Bağlanma Stilleri Nelerdir?
- Güvenli Bağlanma
- Kaygılı Bağlanma
- Kaçıngan Bağlanma
- Kaygılı Kaçıngan Bağlanma
Güvenli Bağlanma
Bebeklik döneminde birincil bakım vereniyle kurulan bağ önemli rol oynamaktadır.
Yani ihtiyaçları ve işaretleri takip ediliyorsa, bakım verenlerinden tutarlı ilgi ve şefkat alındıysa bu bireyler güvenli bağlı bireyler olurlar. Sevgi, şefkat, anlayış, güven gibi tüm duygusal ihtiyaçların karşılandığı bir ortamda güvenli bağlanma oluşabilir.
Güvenli bağlanma stiline sahip kişilerde, kendilerine dair olumluk benlik algısı görülmektedir. Empatiktirler insanlara kolaylıkla yaklaşabilirler romantik ilişkiler onlara stres vermez.
Yalnızlıktan rahatsız olmazlar.
Duyguları yönetebilirler.
Yüksek özgüven
Çatışmaları iyi yönetebilirler.
Duygu, düşünce ve taleplerini rahatlıkla ifade edebilirler.
Bu özelliklere sahip kişiler güvenli bağlanma stiline sahip kişilerdir.
Kaygılı Bağlanma Stili
Bakım vereni tarafından çocuğun ihtiyaçlarına tutarsız davranıldığında ortaya çıkabilir. Bazen tüm ihtiyaçları karşılanıp bazen karşılanmayıp tutarsız davranılan bireylerin kafası karışabilir.
Bu belirsizlik akabinde terk edilme, reddedilme kaygılarını getirebilir.
Kaygılı Bağlanma Stiline Sahip olduğumu nasıl anlarım?
Sürekli başkalarının onayına ihtiyaç duyarlar.
Romantik ilişkilerde dengesiz davranabilirler.
Eleştirilere karşı çok duyarlı olurlar.
Yalnızlık onlar için ürkütücüdür.
Kendilerini değersiz görme, sevmeye layık olmadıklarını düşünme eğilimindedirler.
Terk edilme ve reddedilme kaygısı yaşarlar.
Özgüvenleri düşüktür.
Kaçıngan Bağlanma Stili
Çocukluk döneminde sert tavırlar sergileyen bir ebeveyn tutumu, duygusal anlamda soğuk mesafeli olan ebeveynler tarafından yetiştirilirse bu kişilerde kaçıngan bağlanma stili oluşabilir.
Bu stile sahip kişiler insanları kol mesafesinde tutarlar. Yakınlıktan ve bağ kurmaktan kaçınma eğilimindedirler. Kendilerini yakın ilişkilere ihtiyaç duymayan kişiler olarak görürler
Hayalkırıklığından kaçınmak, bağımsız ve güçlü kalmak adına yakın ve duygusal ilişki kurmaktan kaçınırlar. Zorlandıkları noktada kendilerini iletişime kapatma, kaçma eğilimi gösterirler.
Temel özellikleri ise;
Güçlü bir bağımsızlık duygusu yaşayabilirler başka birine güvenmek zorunda olmadığını düşünürler ve kendilerini çevreye kapatabilirler.
Derin romantik ilişkiler kuramazlar.
İnsanlara güvenmekte zorlanırlar.
Bireyselci bir yapıya sahiptirler.
Kaygılı- kaçından Bağlanma Stili
Çocukluk döneminde güvenli, tutarlı, devamlılığı olan bir bağlanma geliştirememiş bireylerde yaygın olarak görülür.
Bu bağlanma stiline sahip kişilerin kendilerine ve diğer insanlara karşı algıları olumsuzdur.
Ancak diğerleri tarafından onaylanmak ve kabul edilmek onlar için önemlidir. Kaygı ve endişe taşıdıkları için kaygılarını uzak durarak bağlanmaktan kaçarak yönetmeye çalışırlar.
Diğer kişiler tarafından terk edilme ve kaybetmenin yaratacağı acıdan kaçmak için yakınlık kurmaktan kaçınırlar.
Bu bağlanma stilinin temel belirtileri ise;
Yüksek kaygı
Reddedilme korkusu
Karmaşık davranışlar
Güven problemi
Kaçıngan ve kaygılı bağlanma stilinin özelliklerini gösteriyor olma..
Görüldüğü üzere bağlanma stilleri çocukluk döneminde yaşanan olaylar neticesinde şekil almaktadır. Çocukluktan itibaren yaşadığımız duygusal deneyimler ile şekillenen algılarımız bir zeminde birikerek ilerler. Bu zeminde olumsuz bir durum olursa üstüne koyulanların sağlamlaşması dengede durması zorlaşır ve bağlanma sorunları ortaya çıkabilir. Çocukluktaki birincil bağlanma stilleri değişmez ve telafi edilemez değildir. Tabiki etkilidir kişinin seçimlerinde vs rol oynar. O yüzden ne kadar çabuk farkındalık kazanılıp bunlar üzerine çalışılırsa o kadar iyidir. Örneğin kişi birincil bakım vereniyle geliştiremediği güvenli bağlanmayı ileride partneri ile geliştirebilir. Burada önemli olan kişinin farkındalığı ve istekli olmasıdır.
Yani yaşam boyu kişinin aynı bağlanma stiliyle kalacağına dair mutlak bir gerçek yoktur. Güvenli bağlanan kişiler de kayıplar, yaslar, travmatik olaylar neticesinde güvensiz bağlanmaya dönüşebilir. Güvensiz bağlanmada arkadaşla, öğretmenle , terapiyle olumlu ilişki kurma yoluyla veya güvenli bağlı bir partnerle olumlu etkileşimle güvenli bağlanmaya dönüşebilir.
Ayrıca psikoterapi çocukluktaki bağlanma stilinizi keşfetmenize farkındalık kazanmanıza güvenli bağlar kurmanızın önündeki örüntüleri keşfetmenize daha sağlıklı ilişkiler kurmanıza destek sağlayabilir.