Öncelikle oruç ancak sağlıklı insanların yerine getirebileceği bir ibadettir. Diyanet işleri Başkanlığı ilgili kurullarının da bu yönde her yıl yaptığı açıklamalar mevcuttur. Herhangi bir şekilde sağlık sorunu olanlar, yaşlı ve hamileler mutlaka oruç tutma kararını vermeden önce doktoruna danışmalı, onun önerileri doğrultusunda orucu düşünmeli yada hiç tutmamalıdır. Kimlerin oruç tutamayacağı sorusu mevcut enfeksiyon koşullarında ve bağışıklık sistemimizin durumu da göz önüne alınarak yeniden cevaplanmalıdır. Bu karar en doğru bir şekilde hastanın hekimi tarafından bireysel ve kişiye özel olarak verilebilir. Daha önce stabil durumda olan hipertansiyon ve başlangıç dönem diyabet hastalarına, astım hastalarına ve bazı stabil durumdaki kronik hastalara belli koşullara dikkat ederek oruç tutabileceklerini söylüyorken bu yıl en küçük bir kronik hastalık belirtisi olanların oruç tutmaması tavsiye edilecektir. Bu salgın döneminde bağışıklık sistemimizin güçlü olması en önemli belrleyici faktör olduğundan bağışıklığımızı güçlü tutmak enfeksiyona karşı direncimizin de güçlü olmasına zemin hazırlayacaktır.
Bu yıl ki ramazan ayı’nın yine oldukça uzun ve sıcak günlere denk gelmesi nedeniyle oruç tutma süresinin uzaması bununda gerek kan şekeri düşüklüğü ve gerekse ciddi sıvı kayıplarına sebep olması kaçınılmazdır. Bu açıdan bakıldığında özellikle şeker hastaları, kalp ve tansiyon hastaları ve böbrek hastalığı olan kişilerin çok daha dikkatli olmaları gerektiği görülmektedir. Bu durum göz önüne alındığında çok istisnai durumlar dışında şeker hastalarının oruç tutmamaları gerektiği açıktır. Özellikle gün boyunca oluşacak şeker düşüklüğü (hipoglisemi) ciddi hayati sonuçlar doğurabilecektir. Gün içinde aşırı şeker düşüklüğü ve iftarın hemen ardından ortaya çıkacak ani şeker yüksekliği şeker hastaları için son derece risklidir ve ölümle bile sonuçlanacak sonuçlar doğurabilir. Sıvı kaybı diğer gruplarda da önemli olmakla birlikte özellikle böbrek hastalarında çok daha önem kazanmakta, sınırda böbrek yetmezliği olan kişilerde ani böbrek fonksiyon kaybı ile birlikte ciddi böbrek yetmezlikleri ortaya çıkabilmektedir. Kalp damar hastaları ve yüksek tansiyonlularda da özellikle damar içi sıvı kaybına bağlı ani tansiyon değişiklikleri oluşabilmekte, damar içi pıhtılaşmanın kolaylaşmasıyla kalp krizleri ve felçler tetiklenebilmektedir. Bu ve benzer nedenlerle özellikle kalp damar hastaları, böbrek hastaları, şeker hastaları yüksek risk altındadır ve mutlaka doktorlarına danışmadan orucu düşünmemelidirler. Bu hastalık gruplarında oruç tutmak bağışıklığı daha da zayıflatabilir. Ayrıca mide barsak hastalıkları olanlar ve özellikle mide kanaması geçirmiş bulunanlar ile kanser hastalarının oruç tutmamaları gerektiği gibi hamilelerin de oruç tutmamaları hem anne hem bebek açısından gereklidir.
Özellikle düzenli ve belirli saatlerde ilaç kullanması gerekenler de hastalıkları ağır olmasa da oruç tutmamalıdır.
Covid 19 açısından bakıldığında enfeksiyon nedeniyle risk grubunda olanların oruç tutmamaları daha uygun olur. Bu risk grupları özellikle 45 yaş üstü ve kronik hastalığı olanları kapsamaktadır. Eğer yeterli uyku düzeni, yeterli ve dengeli beslenme sağlanamayacağı düşünülüyor ve enfeksiyon açısından bulaş riski yüksek ise ileri yaş grubunda sağlıklı olsalar bile oruç tutulmaması daha uygun olur. Covid pozitif olanların hasta olmasalar bile oruç tutmamalıdırlar. Hasta olan ve tedavi alanların tedavi ve tedavi sonrası birkaç haftalık süreçte de oruç tutmamaları gerekir.